Ayetler


 ''Lâ tahzen innallâhe meanâ''
(Üzülme! Allah bizimle!)
''Innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn''
(Allah'dan geldik, Allah'a döneceğiz!)

''Fil kalbi minel kalbi ilel kalbi sebîlâ''
(Elbette bu hâlimden o yârin haberi var!)

''Kûn fe Yekûn"
(O, Ol der, ve olur!)

"Felemmâ Efele kâle Lâ uhibbu'l-âfilin"
(Ben, batıp gidenleri sevmem. Bâki bir yâr isterim!)

Ya Hayyu Yâ Kayyûm, Lâ ilâhe illâ ente.
(Ey diri ve kâim olan! Senden başka ilâh yoktur)

''Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ''
(Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı!)

İlahi ente maksudi ve rizaike matlubi!
(Allahım maksadım SENSİN! Arzum; Rızan ve hoşnutluğun)
Biz ayetlerimizi hem afakta (ufuklarda), hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Herşeyin üzerinde Rabbinin şahid olması yetmez mi? (Fussilet Suresi, 53)

De ki: Ey Rabbim ilmimi artır. (Taha Suresi, 20)

Onlara de ki; Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez. (Tevbe, 24)

"RABBİM!
Yüreğime Ferahlık Ver"...
(Taha-25)


































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder