28 Ağustos 2013 Çarşamba

Ebu Ümâme el-Bâhili radıyallahu anh anlatıyor: "Amr İbnu Abese radıyallahu anh'ı dinledim, diyordu ki: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'a: "Abdest nasıl alınır?'' diye sordum. Şöyle açıkladı:
"Abdest mi? Abdest alınca şöyle yaparsın: Önce iki avucunu tertemiz yıkarsın. Sonra yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkarsın. Başını meshedersin, sonra da topuklarına kadar ayaklarını yıkarsın. Bunları tamamladın mı bütün günahlarından arınmış olursun. Bir de yüzünü Aziz ve Celil olan Allah için (secdeye koyarsan, anandan doğduğun gün gibi, hatalarından çıkmış olursun.''
Ebu Ümâme der ki: "Ey Amr İbnu Abese dedim, ne söylediğine dikkat et! Bu söylediklerinin hepsi bir defasında veriliyor mu?
"Vallahi dedi, bilesin ki artık yaşım ilerledi, ecelim yaklaştı, Allah'tan ölümden çok korkar bir haldeyim, ne ihtiyacım var ki, Allah Resulü hakkında yalan söyleyeyim! Andolsun söylediklerim, Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'dan kulaklarımın işitip, hafızamın da zabtettiklerinden başkası değildir."
Müslim, Müsâfırin 294, (832); Nesâi, Tahâret 108, (1, 91, 92).

27 Ağustos 2013 Salı

 Amr İbnu Abese es-Sülemi radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Sizden kim abdest suyunu hazırlar, mazmaza ve istinşakta bulunur (ağzına ve burnuna su çeker) ve sümkürürse, mutlaka yüzünden, ağzından, burnundan hataları dökülür. Sonra Allah'ın emrettiği şekilde yüzünü yıkarsa, sakalının bittiği mahallin etrafından su ile birlikte yüzü ile işlediği günahlar dökülür. Sonra dirseklere kadar kollarını yıkayınca, ellerinin günahları su ile birlikte parmak uçlarından dökülür gider. Sonra başını meshedince, başının günahları saçın etrafından su ile birlikte akar gider. Sonra topuklarına kadar ayaklarını yıkayınca, ayaklarının günahları, parmak uçlarından su ile birlikte akar gider. Sonra kalkıp namaz kılar, Allah'a hamd ve senâda bulunur, O'na layık şekilde tazimini gösterir ve kalbinden Allah'tan başkasının korku ve muhabbetini çıkarırsa, annesinden doğduğu gündeki gibi bütün günahlarından arınır."
Müslim, Müsâfirin 294, (832).

25 Ağustos 2013 Pazar

bir söz


Seni sevmeyene asla sabır gösterme. Çünkü sabrının adı yüzsüzlük, fedakarlığın adı eziklik, sevginin adı kişiliksizlik olur."

- Boris Vian

h.ş.

"Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken hanımının ağzına uzattığın lokmalara varıncaya kadar, yaptığın iyiliklerin hepsinin mükâfatını alacaksın."(Buhârî, Îman, 41; Müslim, Vasıyyet, 5)


h.ş.

Hz. Osman radıyallahu anh abdest aldı ve dedi ki:
"Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şu benim abdestim gibi abdest aldığını, sonra da şöyle söylediğini gördüm: "Kim bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları affedilir, namazı ve mescide kadar yürümesi de nafile ibadet olur."
Buhari, Vudü 25; Müslim, Tahâret 8, (229).

menkibe

Yavuz Sultan Selim'e Mekke hâkimi şehrin anahtarlarını teslim etmişti. Bu olaydan sonra ilk cuma namazı kılındı. Cumanın ilk sünnet eda edildikten sonra İmam hutbeye çıktı. Son derece heyecanlıydı. Hutbede ilk defa bugün Sultan Selim'in adı okunacaktı. İşte şimdi hutbenin bu kısmında Padişahın isminin anılması vardı. İmam sesini yükseltti ve şöyle dedi. "Mukaddes yerlerin hâkimi, Sultan Selim Han..." İmam Efendi'nin söyleyecekleri henüz bitmeden, Padişahın sesi duyuldu: "Hayır! Biz mukaddes yerlerin hâkimi değil, hadimiyiz (hizmetkârıyız). Hutbe bu şekilde değiştirilsin..." Ve böyle de oldu. Hutbede bu ifade Yavuz Sultan Selim'in isteği üzerine imam tarafından değiştirilerek şöyle okundu: 
"Hadimü'l-Harameyn eş-Şerefeyn Sultan Selim Han bin Bayezid Han..." 

15 Ağustos 2013 Perşembe

H.Ş.


Hz. Osman radıyallahu anh anlatıyor:"Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim abdest alır ve abdestini güzel yaparsa hataları vücudundan tırnak diplerine varıncaya kadar çıkar, dökülür.''